English - Turkish
Definition of to earn or merit a reward or punishment in English Turkish dictionary
- deserve
- lâyık olmak
- deserve
- {f} layık olmak
- deserve
- {f} hak etmek
Bunu hak etmek için ne yaptım?
-What did I do to deserve this?
- deserve
- haklı olarak
O haklı olarak popülerdir.
-He is deservedly popular.
- deserve
- hak kazanmak
- deserve
- hak et
Tom bir açıklamayı hak ettiğini hissetti.
-Tom felt that he deserved an explanation.
Hiç hak etmediği, harika bir kadın olan karısından bıkmıştı.
-He was bored with his wife, an excellent woman he didn't deserve.
- deserve
- mükafata 1ayık olmak
- deserve
- deservedly hakkıyla
- deserve
- hak et,haket
Related Terms
English - English
Definition of to earn or merit a reward or punishment in English English dictionary
- deserve
to earn or merit a reward or punishment
Hyphenation
to earn or mer·it a re·ward or pun·ish·mentTurkish pronunciation
tı ırn ır merıt ı riwôrd ır pʌnîşmıntPronunciation
/tə ˈərn ər ˈmerət ə rēˈwôrd ər ˈpənəsʜmənt/ /tə ˈɜrn ɜr ˈmɛrət ə riːˈwɔːrd ɜr ˈpʌnɪʃmənt/
Resimler
Favorites