English - Turkish
Definition of to draw near, in a figurative sense; to make advances; to approximate in English Turkish dictionary
- approach
- {f} yanaşmak
- approach
- yaklaşım
Sana, yabancı dil öğrenmede yeni bir yaklaşım göstereceğim.
-I will show you a new approach to foreign language learning.
Bu sorunla ilgili yeni bir yaklaşıma acil bir ihtiyaç vardır.
-There is an urgent need for a new approach to dealing with this problem.
- approach
- {i} yaklaşım tarzı: We need to change our approach to this problem. Bu soruna yaklaşım
- approach
- {i} başlangıç
- approach
- {i} yanaşma
- approach
- {f} andırmak
- approach
- çok benzemek
- approach
- yaklaşım tarzı
- approach
- yakınlık kurma için konu açma
- approach
- geçit
- approach
- giriş yolu
- approach
- {f} yaklaş
O yaklaşması zor bir adamdır.
-He is a hard man to approach.
O yaklaştı ve dizlerinin üzerine düştü.
-He approached and fell on his knees.
- approach
- yöntem
- approach
- {f} başvurmak
- approach
- yakına getirmek
- approach
- {f} girişmek
- approach
- {f} koyulmak
- approach
- {i} yaklaşma, yanaşma
- approach
- yaklaştırmak
- approach
- (fiil) yaklaşmak, yanaşmak; benzemek, andırmak; ulaşmak, varmak, ele almak, koyulmak; girişmek, başvurmak, görüşmek, temasta bulunmak
Related Terms
English - English
Definition of to draw near, in a figurative sense; to make advances; to approximate in English English dictionary
- approach
as he approaches to the character of the ablest statesman.
to draw near, in a figurative sense; to make advances; to approximate
Hyphenation
to draw near, in a fig·ur·a·tive sense; to make advances; to ap·prox·i·matePronunciation
Resimler
Favorites