Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to draw into entanglement, literally or figuratively

listen to the pronunciation of to draw into entanglement, literally or figuratively
English - Turkish

Definition of to draw into entanglement, literally or figuratively in English Turkish dictionary

involve
içermek
involve
içine almak
involve
kapsamak
involve
{f} gerektirmek, istemek: Expertise involves practice. Ustalık pratik ister
involve
{f} yol açmak
involve
(Mukavele) icap ettirmek, bağlamak; ilgili olmak
involve
{f} bulaştırmak
involve
be involved in iie alakası olmak
involve
dahil olmak

Tom dahil olmaktan korkuyor. - Tom is afraid to get involved.

Ben parçamı söyledim ve artık dahil olmak istemiyorum. - I've said my piece and I don't want to be involved anymore.

involve
(in/with ile) karıştırmak
involve
sokmak
involve
gerektirmek
involve
içer

Ebeveynlik totaliterliği içerir. - Parenthood involves totalitarianism.

Hisse senetlerine yatırım yapmak risk içerir. - Investing in stocks involves risk.

involve
karışmı

Tom'un olanlara karışmış olabileceğini düşünüyorum. - I think Tom might be involved in what happened.

O bir skandala karışmıştı. - He was involved in a scandal.

involve
karıştılrmak
involve
{f} karıştırmak

Tom'u karıştırmak istemiyordum. - I didn't want to involve Tom.

Seni karıştırmak istemedim. - I didn't mean to involve you.

involve
sokmak duçar etmek
English - English
involve
to draw into entanglement, literally or figuratively
Favorites