to draw conclusions from examining; to assess

listen to the pronunciation of to draw conclusions from examining; to assess
English - Turkish

Definition of to draw conclusions from examining; to assess in English Turkish dictionary

evaluate
{f} ölçmek
evaluate
{f} paha biçmek
evaluate
değerlendirme

Öğretmen tüm öğrencileri değerlendirmek zorunda kaldı. - The teacher had to evaluate all the students.

Onun yeteneğini değerlendirmek zordur. - It's difficult to evaluate his ability.

evaluate
değerlendirmelerde bulunmak
evaluate
(Bilgisayar) değerbiç
evaluate
değerlendirme yapmak
evaluate
(Ticaret) değerlemek
evaluate
değerlendirmeye almak
evaluate
değer biçmek
evaluate
değerlendir

Öğretmen tüm öğrencileri değerlendirmek zorunda kaldı. - The teacher had to evaluate all the students.

Koç'un onun saha performansını değerlendirmek için her oyuncuyla bire bir görüşmesi vardı. - The coach had a one-on-one discussion with each player to evaluate his performance on the field.

evaluate
{f} değerlendirmek

Onun yeteneğini değerlendirmek zordur. - It's difficult to evaluate his ability.

Öğretmen tüm öğrencileri değerlendirmek zorunda kaldı. - The teacher had to evaluate all the students.

evaluate
(Mukavele) değerini tayin etmek; değerlendirme
evaluate
(Askeri) DEĞERLENDİRMEK, KIYMETLENDİRMEK: Elde edilen bilgi ve haberleri değerlendirmek
English - English
evaluate

It will take several years to evaluate the material gathered in the survey.

to draw conclusions from examining; to assess
Favorites