to draw conclusions from examining; to assess

listen to the pronunciation of to draw conclusions from examining; to assess
English - Turkish

Definition of to draw conclusions from examining; to assess in English Turkish dictionary

evaluate
{f} ölçmek
evaluate
{f} paha biçmek
evaluate
değerlendirme

Koç'un onun saha performansını değerlendirmek için her oyuncuyla bire bir görüşmesi vardı. - The coach had a one-on-one discussion with each player to evaluate his performance on the field.

Onun yeteneğini değerlendirmek zordur. - It's difficult to evaluate his ability.

evaluate
değerlendirmelerde bulunmak
evaluate
(Bilgisayar) değerbiç
evaluate
değerlendirme yapmak
evaluate
(Ticaret) değerlemek
evaluate
değerlendirmeye almak
evaluate
değer biçmek
evaluate
değerlendir

Onun yeteneğini değerlendirmek zordur. - It's difficult to evaluate his ability.

Deneme süresi otuz gün içinde sona ermeden önce yazılımı değerlendirebilirsin. - You may evaluate the software before the trial period expires in 30 days.

evaluate
{f} değerlendirmek

Onun yeteneğini değerlendirmek zordur. - It's difficult to evaluate his ability.

Öğretmen tüm öğrencileri değerlendirmek zorunda kaldı. - The teacher had to evaluate all the students.

evaluate
(Mukavele) değerini tayin etmek; değerlendirme
evaluate
(Askeri) DEĞERLENDİRMEK, KIYMETLENDİRMEK: Elde edilen bilgi ve haberleri değerlendirmek
English - English
evaluate

It will take several years to evaluate the material gathered in the survey.

to draw conclusions from examining; to assess
Favorites