Savaş suçlarını belgelemekten başka seçeneğim yoktu.
- I had no alternative but to document the war crimes.
Belgeleri aldıktan kısa bir süre sonra öldü.
- He died soon after he received the documents.
Tarihçinin rolü daha az keşfetmek ve onları çevirmek ve açıklamak yerine belgelerin kataloğunu hazırlamaktır.
- The role of the historian is less to discover and catalog documents than to interpret and explain them.
O en önemli dökümanları imzalar.
- He signs the most important documents.
Sami bu dökümanı imzalamak zorunda kalacak.
- Sami will have to sign this document.
İstediğin evrakları masana koydum.
- I put the documents you requested on your desk.
Yeni evrak sistemi 4.000$ değerinde.
- The new document system is worth $4,000.
Savaş suçlarını belgelemekten başka seçeneğim yoktu.
- I had no alternative but to document the war crimes.
Tarihçinin rolü daha az keşfetmek ve onları çevirmek ve açıklamak yerine belgelerin kataloğunu hazırlamaktır.
- The role of the historian is less to discover and catalog documents than to interpret and explain them.
Belgeleri aldıktan kısa bir süre sonra öldü.
- He died soon after he received the documents.
A ship should be documented according to the directions of law.
He documented each step of the process as he did it, which was good when the investigation occurred.
... document them, and bring the perpetrators to justice. ...