English - Turkish
Definition of to do or offer to do something voluntarily in English Turkish dictionary
- volunteer
- (Askeri) gönüllü
Her yıl, örgüt Frizyen dilinde yazılmış kitapları satmak için kapıdan kapıya giden gönüllülerle ilgili çok sayıda toplantı organize eder.
-Every year, the organisation organises a number of meetings of volunteers who go door-to-door to sell Frisian books.
O, gönüllü faaliyetine kendini adamış.
-She devoted herself to the volunteer activity.
- volunteer
- {f} isteyerek yapmak
- volunteer
- {s} gönüllülerden oluşan, gönüllü
- volunteer
- (Dilbilim) özengen
- volunteer
- can atmak
- volunteer
- kendiliğinden söylemek
- volunteer
- (neyise) sorulmadan anlatmak
- volunteer
- bir hizmete gönüllü olarak girmek
- volunteer
- gönül rızası ile yapılan
- volunteer
- yapmaya gönüllü olmak
- volunteer
- gönüllü olarak teklif etmek
- volunteer
- kendi isteği ile bir vazifeye giren kimse
- volunteer
- {f} üstlenmek
- volunteer
- (fiil) gönüllü olmak, gönüllü yazılmak, isteyerek yapmak, üstlenmek
- volunteer
- kendiliğinden büyüyen
- volunteer
- {f} 1. to/for (bir işi yapmayı)
- volunteer
- gönüllülerden ibaret
- volunteer
- (isim) gönüllü, gönüllü asker
- volunteer
- {f} gönüllü yazılmak
Related Terms
English - English
Definition of to do or offer to do something voluntarily in English English dictionary
- volunteer
to do or offer to do something voluntarily
Hyphenation
to do or of·fer to do some·thing vol·un·ta·ri·lyTurkish pronunciation
tı du ır ôfır tı du sʌmthîng välınterıliPronunciation
/tə ˈdo͞o ər ˈôfər tə ˈdo͞o ˈsəmᴛʜəɴɢ ˌvälənˈterəlē/ /tə ˈduː ɜr ˈɔːfɜr tə ˈduː ˈsʌmθɪŋ ˌvɑːlənˈtɛrəliː/
Resimler
Favorites