to divide up; to distribute, share

listen to the pronunciation of to divide up; to distribute, share
English - Turkish

Definition of to divide up; to distribute, share in English Turkish dictionary

depart
{f} gitmek

O, Avustralya'ya gitmek için yola çıktı. - He departed for Australia.

Çim'de, hareket istasyonuna gitmek ve tren biletleri orada almak zorundasın. - In China, you have to go to the departure station and buy train tickets there.

depart
uzaklaşmak
depart
dönmek
depart
(from ile) sapmak
depart
kalkmak
depart
ayrıl

Ayrılışını niçin ertelediğini biliyor musun? - Do you know why he put off his departure?

Kapı ayrılmadan 20 dakika önce kapatılır. - Gate closes 20 minutes before departure.

depart
{f} ölmek
depart
göçmek vefat etmek
depart
{f} caymak
depart
(Mukavele) +from: sapmak, ayrılmak
depart
bir yeri terketmek
depart
(fiil) yola çıkmak, ayrılmak, gitmek; yolundan sapmak; caymak; ölmek
depart
{f} hareket etmek, kalkmak: At what time does the bus depart? Otobüs saat kaçta kalkıyor?
depart
{f} ayrılmak
depart
{f} yolundan sapmak
depart
{f} ölmek, vefat etmek. 4
English - English
depart

and so all the worlde seythe that betwyxte three knyghtes is departed clerely knyghthode, that is Sir Launcelot du Lake, Sir Trystrams de Lyones and Sir Lamerok de Galys – thes bere now the renowne.

to divide up; to distribute, share
Favorites