Asansörle üçüncü kata çıktım.
- I rode the elevator to the third level.
O, üçüncülük ödülünü kazandı.
- He won the third prize.
Üçüncü yıldız belirli bir krala ait oldu.
- The third star belonged to a certain king.
Dünya güneşten sonra üçüncü gezegendir.
- Earth is the third planet from the sun.
Tom bir çanta elma satın aldı ve bir günde bunların üçte birini yedi
- Tom bought a bag of apples and he ate a third of them in one day.
Bu nehir Shinano'nun yaklaşık üçte biri kadar uzun.
- This river is about one third as long as the Shinano.