English - Turkish
Definition of to disorder; to make shapeless in English Turkish dictionary
- defuse
- {f} etkisiz hale getirmek
Tom genellikle gergin durumları etkisiz hale getirmek için mizah kullanır.
-Tom often uses humor to defuse tense situations.
- defuse
- etkisizleştirmek
- defuse
- dağıtmak
- defuse
- (patlayıcı) fitilini sökmek
- defuse
- etkisiz hale getir
Bomba, patlamadan birkaç dakika önce etkisiz hale getirildi.
-The bomb was defused just minutes before it would have exploded.
Onlar bombayı başarılı bir biçimde etkisiz hale getirdiler.
-They've defused the bomb successfully.
- defuse
- tapasini çıkar
- defuse
- etkisiz hale getir,tapasını çıkar
- defuse
- yatıştır/imha et
- defuse
- {f} tansiyonu düşürmek
- defuse
- {f} yatıştırmak
Onların tartışmasını yatıştırmak için en iyi yolun ne olduğunu düşünüyorsunuz?
-What do you think is the best way to defuse their argument?
Related Terms
English - English
Definition of to disorder; to make shapeless in English English dictionary
- defuse
to disorder; to make shapeless
Hyphenation
to disorder; to make shape·lessPronunciation
Resimler
Favorites