Tom, Mary'nin video gözetim sistemini devre dışı bıraktı.
- Tom disabled Mary's video surveillance system.
Hırsızlar müzenin içindeki Kapalı Devre kameralarını devre dışı bıraktı.
- The thieves disabled the CCTV cameras inside the museum.
Teknik nedenlerle, şu anda arama özelliği devre dışıdır.
- Due to technical reasons, the search feature is currently disabled.
Tom kısmen devre dışıdır.
- Tom is partly disabled.
Fikir ayrılığında uzlaşamaz mıyız?
- Can't we just agree to disagree?
Irksal ayrımcılığa karşı çıktı.
- He's opposed to racial discrimination.
Entelektüel karşıtlık, çoğunlukla elitizm'i eleştirmenin kılık değiştirmesiyle ifade edilir.
- Anti-intellectualism is often couched in the disguise of criticizing elitism.
Falling off the horse disabled him.
... they disable the firewalls, they install plugins or add repositories or add certificates to ...
... stress responses and disable our natural self-repair ...