to direct affairs; to carry on business or affairs; to administer

listen to the pronunciation of to direct affairs; to carry on business or affairs; to administer
English - Turkish

Definition of to direct affairs; to carry on business or affairs; to administer in English Turkish dictionary

manage
{f} idare etmek

Yeni bir bisiklet almayı göze alamıyorum, bu yüzden bu eski bisikletle idare etmek zorunda kalacağım. - I can't afford to buy a new bike, so I'll have to manage with this old one.

manage
{f} işletmek
manage
{f} halletmek
manage
yönet

O, banka yöneticisinde olumlu bir izlenim bıraktı. - He made a favorable impression on his bank manager.

Sizin başarınız daha çok sizin yöneticinizin ve bürodaki diğer insanların sizi nasıl algıladığına bağlıdır. - Your success depends a lot on how your manager and other people in the office perceive you.

manage
{f} becermek
manage
{f} -i becermek; to -i -ebilmek, -i becermek: How'd you manage to get here? Sen buraya nasıl gelebildin? 3
manage
tertip etmek
manage
{f} geçinmek
manage
idare et

Yeni bir bisiklet almayı göze alamıyorum, bu yüzden bu eski bisikletle idare etmek zorunda kalacağım. - I can't afford to buy a new bike, so I'll have to manage with this old one.

Tom tüm parasını Mary ve babasının idare ettiği şirkete yatırdı. - Tom invested all his money in the company that Mary and her father managed.

manage
yetiştirmek
manage
geçinip gitmek
manage
{f} çevirmek
manage
müdür olmak

Sanırım bir müdür olmak için gereken şeylere sahibim. - I think I have what it takes to be a manager.

Müdür olmak istemiyorum. - I don't want to be the manager.

manage
{f} kıvırmak
manage
{f} icabına bakmak
manage
üstesinden gelmek
manage
yemek/içmek/almak/istemek
manage
dizginlemek
manage
{f} terbiye etmek
English - English
manage
to direct affairs; to carry on business or affairs; to administer

    Hyphenation

    to di·rect affairs; to car·ry on busi·ness or affairs; to ad·min·is·ter

    Pronunciation

Favorites