to direct a vessel in its course; to direct one's course

listen to the pronunciation of to direct a vessel in its course; to direct one's course
English - Turkish

Definition of to direct a vessel in its course; to direct one's course in English Turkish dictionary

steer
{f} yönlendirmek
steer
{f} dümenle idare etmek
steer
yol göstermek
steer
dümen tutmak
steer
hadım öküz
steer
(Askeri) dümende olmak
steer
steering committae yönetim kurulu
steer
direksiyonda olmak
steer
{i} öküz

Kasap bir öküz leşinin kemiğini çıkarıyordu. - The butcher was deboning a steer carcass.

steer
dümenle yönetmek
steer
bilgi

O araba satıcısı bu kullanılmış Toyota'nın iyi durumda olduğunu söylediğinde bana yanlış bilgi vermiş. - That car dealer gave me a bum steer when he told me this used Toyota was in good condition.

steer
dümen kullanmak
steer
{f} yönelt
steer
seyretmek
steer
yönelt(mek)
steer
(fiil) sürmek, dümenle idare etmek, yönetmek, idare etmek, yönlendirmek, dümen kullanmak, yönetilmek
steer
{f} yönetilmek
steer
{f} den. dümende olmak, dümen kullanmak
steer
{f} idare etmek
steer
{f} direksiyonda olmak, direksiyon kullanmak
English - English
steer
to direct a vessel in its course; to direct one's course
Favorites