to direct a barrage at someone; to bombard

English - Turkish

Definition of to direct a barrage at someone; to bombard in English Turkish dictionary
barrage: {i} yaylım ateşi
barrage: baraj
barrage: (soru/vb.) yağmur
barrage: bend
barrage: {i} set
barrage: {i} engel
barrage: su bendi
barrage: bend/baraj/yaylım ateş
barrage: yaylım ateşine tut
barrage: (Askeri) BARAJ: Düşman uçaklarının faaliyetini önlemek veya engellemek üzere yere bağlanan ve belirli yükseklikte tutulan koruyucu balon perdesi. Bu anlamda balon barajı da denir
barrage: {i} engelleme ateşi
barrage: {i} bent
barrage: i., ask. yoğun yaylım ateşi, baraj ateşi
barrage: sulama işlerinde hendekteki suların yönünü veya seviyesini değiştirmek için hendeğe konulan geçici mânia
barrage: (isim) baraj, bent, engel; engelleme ateşi, yaylım ateşi, yağmur, set
barrage: barrage balloon uçak hücumuna karşı savunmada kullanılan v

English - English

Definition of to direct a barrage at someone; to bombard in English English dictionary: barrage

to direct a barrage at someone; to bombard

Hyphenation

to di·rect a bar·rage at someone; to bom·bard

History

Favorites