to differ, clash, quarrel, not agree

listen to the pronunciation of to differ, clash, quarrel, not agree
English - Turkish

Definition of to differ, clash, quarrel, not agree in English Turkish dictionary

disagree
ihtilafa düşmek
disagree
aynı düşüncede olmamak
disagree
doğru bulmamak
disagree
(Bilgisayar) karşı

Sen katılmayabilirsin ve beni sorgulamaya cesaret edebilirsin ama hatırla, duygu karşılıklıdır. - You may disagree with and venture to question me, but remember, the feeling's mutual.

John Rutledge şiddetle karşı çıktı. - John Rutledge disagreed strongly.

disagree
çelişmek
disagree
yaramamak
disagree
uyuşama
disagree
(with ile) aynı düşüncede olmamak
disagree
uygun düşmemek
disagree
{f} uyuşmamak, uymamak, çelişmek: The reports disagree on the cause of the accident. Raporlar kazanın nedeni konusunda çelişiyor
disagree
{f} anlaşamamak
disagree
{f} karşıt görüşte olmak
disagree
(fiil) aynı fikirde olmamak, karşıt görüşte olmak, uyuşmamak, uymamak, anlaşamamak; bozuşmak; dokunmak
disagree
tartışmak
disagree
{f} bozuşmak
disagree
münakaşa etmek
disagree
with ile bünyesine uygun gelmemek
disagree
{f} uymamak
disagree
atışmak
English - English
{v} disagree
to differ, clash, quarrel, not agree
Favorites