English - Turkish
Definition of to destine or strongly expect in English Turkish dictionary
- slate
- karatahta
- slate
- yaz boz tahtası
- slate
- {f} önermek (aday)
- slate
- aday listesi
- slate
- kayağantaş
- slate
- (isim) barut rengi, kayağantaş, arduvaz, yazı taşı, yazı tahtası, film çekim tahtası, aday listesi
- slate
- {i} kayağantaş levhası, arduvaz levhası, arduvaz
- slate
- bir işe seçmek
- slate
- {f} arduvaz kaplamak
- slate
- {i} arduvaz
- slate
- barut rengi
- slate
- {f} belirlemek
- slate
- tenkit etmek
- slate
- {i} (seçim için) aday listesi
- slate
- {i} yazı taşı
- slate
- kayağantaşından yapılmış
- slate
- {i} yazı tahtası
Related Terms
English - English
Definition of to destine or strongly expect in English English dictionary
- slate
to destine or strongly expect
Hyphenation
to des·tine or strongly ex·pectPronunciation
Resimler
Favorites