to deposit and cover in the earth; to bury; to inhume; as, to inter a dead body

listen to the pronunciation of to deposit and cover in the earth; to bury; to inhume; as, to inter a dead body
English - Turkish

Definition of to deposit and cover in the earth; to bury; to inhume; as, to inter a dead body in English Turkish dictionary

inter
arasında

Amerikan dergisi Uluslararası Yaşam'a göre, Uruguay dünyada en güvenli yirmi ülke arasında yer almaktadır. - According to the American journal International Living, Uruguay is ranked among the twenty safest countries in the world.

İki ülke arasındaki bu anlaşmazlıklar, uluslararası hukuka uygun olarak çözülmelidir. - These disputes between the two nations should be solved in accordance with international law.

inter
göm

Onun külleri burada gömülüdür. - Her ashes are interred here.

inter
gömmek
inter
{f} defnetmek
inter
önek arasında
inter
arası

Perde arası ne zaman? - When is the intermission?

Gezegenlerin ve onların uydularının resmi isimleri Uluslar arası Astronomi Birliği tarafından kullanılır. - The official names of planets and their moons are governed by the International Astronomical Union.

inter
defnet
inter
(Diş Hekimliği) 'arasında' anlamında önek
inter
pref. arası
inter
ortasında

Geçen gün yoğun bir eyaletler arası yolun ortasında benzinim bitti. - The other day I ran out of gas in the middle of a busy Interstate.

Kavşağın ortasında gazımız bitti. - We ran out of gas in the middle of the intersection.

inter
birbiriyle

Tom ve Mary'nin birbiriyle çıkmaktan vazgeçtiğini bilmekle ilgilenebileceğini düşündüm. - I thought you might be interested to know that Tom and Mary have quit dating each other.

Cümleyi birbiriyle zıt iki farklı biçimde çevirmek mümkün. - The sentence is capable of two interpretations, of which the first is the exact opposite of the other.

inter
birbirini

Karşılıklı çıkarlar bulursanız, birbirinizle anlaşırsınız. - Find mutual interests, and you will get along with each other.

inter
{f} toprağa vermek
inter
karşılıklı

Onlar karşılıklı ilgi alanları konusunda sizinle konuşmak istiyorlar. - They want to talk to you about areas of mutual interest.

Karşılıklı çıkarlar bulursanız, birbirinizle anlaşırsınız. - Find mutual interests, and you will get along with each other.

English - English
inter
to deposit and cover in the earth; to bury; to inhume; as, to inter a dead body

    Hyphenation

    to de·po·sit and co·ver in the earth; to bury; to inhume; as, to in·ter a dead bo·dy

    Pronunciation

Favorites