to depart in haste; – generally with off or away

listen to the pronunciation of to depart in haste; – generally with off or away
English - Turkish

Definition of to depart in haste; – generally with off or away in English Turkish dictionary

pack
sarmak
pack
{f} paketlemek

Eşyaları paketlemek çok uzun sürdü. - It took me ages to pack up my stuff.

Paketlemek için cumartesi günü bana yardım edebilir misin? - Could you give a me hand packing on Saturday?

pack
savuşmak
pack
(Tıp) kompres
pack
-i denklemek
pack
hıncahınç doldurmak
pack
konservelemek
pack
tıka basa doldurmak
pack
{i} sargı
pack
(fiil) paketlemek, sarmak, ambalajlamak, yığmak, istiflemek, tıka basa doldurmak, toplamak, toparlanmak, eşyalarını toplamak, bavul hazırlamak, defetmek, defolup gitmek, vurmak
pack
{f} vurmak
pack
{f} eşyalarını toplamak
pack
pack ice bir araya toplanıp kitle haline gelmiş
pack
kapla
pack
(Askeri) AMBALAJ; AMBALAJLAMAK: Nakliyat sırasında malzeme veya gruplarını korumak için yapılan ambalaj işi; malzemeyi veya malzeme gruplarını bu maksatla ambalajlamak. Bak. "amphibious pack", "oversea pack"
pack
{i} (sigara için) paket
pack
(Tıp) Hastanın vücuduna konan buzla dolu torba
pack
{f} toplamak

Onlar valizlerimi toplamak için bana 3 gün verdiler. - They gave me 3 days to pack my bags.

Valizlerimi toplamak uzun zamanımı aldı. - It took me ages to pack up my suitcases.

pack
{f} (bavulunu/bavullarını) hazırlamak; eşyaları taşınmaya hazır bir duruma getirmek
English - English
pack