Tom'un karısı, mücevherlerini sergilemekten hoşlanıyor.
- Tom's wife loves to exhibit her jewelry.
Bir sonraki problemi tahtada göstermek ister misin?
- Would you demonstrate the next problem at the board?
Mary'nin kirpilerin üstündeki kitabı onun bu hayvanlara sevgisini göstermektedir.
- Mary's book on hedgehogs demonstrates her love for these animals.
Tom, Mary'ye John'un sanat sergisine gidip gitmeyeceğini sordu.
- Tom asked Mary if she'd go to John's art exhibit.
Sergi çok etkileyiciydi.
- The exhibition was very impressive.
Afrikalı Amerikalılar sivil haklar için gösteri yaptılar.
- African Americans demonstrated for civil rights.
1960'larda, Japon üniversite öğrencileri kendi hükümetlerine karşı gösteri düzenlediler.
- In the 1960's, Japanese college students demonstrated against their government.
Bu bütün teşhirciliğe katlanamam!
- I cannot stand this whole exhibitionism!
Tüm bu teşhirciliğe karşı nefret hissediyorum.
- I feel an aversion toward all this exhibitionism.
Öğretmen fikri bir deneyle ispat etti.
- The teacher demonstrated the idea with an experiment.
Resimlerini Japonya'da sergilemeyi düşünüyor.
- He hopes to exhibit his paintings in Japan.
Tom'un karısı, mücevherlerini sergilemekten hoşlanıyor.
- Tom's wife loves to exhibit her jewelry.
Lütfen sergileri ellemeyin.
- Please do not handle the exhibits.
Sergilere dokunmayın.
- Do not touch the exhibits.
Satıcı onun nasıl kullanılacağını gösterdi.
- The salesman demonstrated how to use it.
Tom elmanın göbeğini nasıl çıkaracağını gösterdi.
- Tom demonstrated how to core an apple.
... demonstrate their available resources to purchase waste ...
... lectures in London, fascinating everyone from adults to children. And he would demonstrate ...