Bazı hastalıklara kusurlu bir gen tarafından sebep olunmaktadır.
- Some diseases are caused by a defective gene.
Son araştırmaların gösterdiğine göre, Emmet'in teorisinin uygulanması her zaman kusursuz değildir.
- Recent investigations have demonstrated that the application of Emmet's theory is not always without defects.
Arızalı TV yi yenisiyle değiştirdiler.
- They replaced the defective TV with a new one.
Araçlar arızalar için en az her üç ayda bir kontrol edilir.
- The vehicles are inspected for defects at least every three months.
Neden hatanın nedenini sormadın?
- Why have you not inquired about the cause of the defect?
Sistemin belli eksiklikleri var.
- This system has obvious defects.
... and that any programs running in secret have gotten there by leveraging a defect in the ...