O okulunu çok seviyor.
- She likes her school a lot.
Lütfen okul kurallarına uyun.
- Please obey the school rules.
Tom hukuk fakültesine gidiyor.
- Tom is going to law school.
Bir işletme fakültesine gitmek istiyorum.
- I would like to go to a business school.
Babam, bir lisede İngilizce öğretiyor.
- My father teaches English at a high school.
Burası, onun öğretmenlik yaptığı okul.
- This is the school where she is teaching.
Nisanda bir sürü okul etkinliklerimiz var.
- In April we have a lot of school events.
Okul kütüphanemizin bir sürü kitabı var.
- Our school library has many books.
Bizim tekne bir balık sürüsünü izledi.
- Our boat followed a school of fish.
Bizim güzel bir okul kütüphanemiz var.
- We have a nice school library.
Tom'u okula götürmen güzeldi.
- It was nice of you to drive Tom to school.
Tom Mary'nin okuldaki davranma tarzını görmezlikten gelmeye devam etmeyi reddetti.
- Tom refused to continue to ignore the way Mary was behaving at school.
O eli ağzının üzerinde okul kızlarının yapma tarzına güldü.
- She laughed the way schoolgirls do, with her hand over her mouth.
This time I'm gonna school you..