to declare a sentence on a convicted person

listen to the pronunciation of to declare a sentence on a convicted person
English - Turkish

Definition of to declare a sentence on a convicted person in English Turkish dictionary

sentence
{i} cümle

Bir yorum eklediniz, çeviri değil. Çeviri eklemek için, cümle üzerindeki «あ→а» simgesine tıklatın. - You have added a comment, not a translation. To add a translation, click on the «あ→а» icon above the sentence.

Şimdilik Tatoeba'da Moğolca altı cümle var. - There are six sentences in Mongolian in Tatoeba as of now.

sentence
{i} hüküm

Tom o hapishanede ömür boyu hapse mahkum tek hükümlü olduğunu öğrendi. - Tom learnt that he was the only convict sentenced to life imprisonment in that prison.

Sami cinayetten hüküm giydi ve ölüm cezasına çarptırıldı. - Sami was convicted of murder and sentenced to death.

sentence
{i} mahkeme kararı

Malcom birçok mahkeme kararında onun adını görmekten usandığı için Tom'u öldürdü. - Malcom killed Tom because he was tired of seeing his name in lots of sentences.

Hakim mahkeme kararını okumaya başladı. - The judge started to read the sentence.

sentence
{f} hüküm vermek
sentence
mahkum et

Mahkeme onu ölüme mahkum etti. - The court sentenced him to death.

Hakim Tom'u altı ay hapse mahkum etti. - The judge sentenced Tom to six months in jail.

sentence
(Havacılık) cezalandırmak
sentence
mahkümiyet
sentence
yargı

Yargı ve hüküm farklı şeylerdir. - A verdict and a sentence are different things.

sentence
tümce

Bu tümcede bir yazım hatası var. - This sentence has a typo.

sentence
{i} söz

O, tümüyle cümlelerle ilgilidir. Sözcüklerle değil. - It's all about sentences. Not words.

Tom bu sözü gerçekten seviyor. - Tom really likes this sentence.

sentence
(isim) cümle, tümce, söz, karar, özdeyiş, vecize, mahkeme kararı, hüküm, yargı
sentence
complex sentence girişik cümle
sentence
(Askeri) HÜKÜM: Bir askeri şahıs hakkında askeri mahkeme tarafından verilen karar
sentence
hüküm/cümle
sentence
tümce,v.hüküm ver: n.tümce
sentence
simple sentence yalın cümle
sentence
{f} mahkum etmek
sentence
{i} özdeyiş
sentence
compound sentence bileşik cümle
English - English
sentence

The judge sentenced the embezzler to ten years in prison, along with a hefty fine.

to declare a sentence on a convicted person

    Hyphenation

    to de·clare a sen·tence on a convicted per·son

    Turkish pronunciation

    tı dîkler ı sentıns ôn ı kınvîktıd pırsın

    Pronunciation

    /tə dəˈkler ə ˈsentəns ˈôn ə kənˈvəktəd ˈpərsən/ /tə dɪˈklɛr ə ˈsɛntəns ˈɔːn ə kənˈvɪktəd ˈpɜrsən/
Favorites