to deal; to divide; to distribute

listen to the pronunciation of to deal; to divide; to distribute
English - Turkish

Definition of to deal; to divide; to distribute in English Turkish dictionary

dele
silme işareti
dele
silmek

Cümlelerinizi silmek yerine, daha güzel hale getirmeye ne dersiniz? - Instead of deleting your sentences, how about making them better?

Dosyalarımdan birini silmekte sorun yaşıyorum. - I'm having a problem deleting one of my files.

dele
boz
dele
{f} silmek [dakt.]
dele
Çıkarınız
dele
sil

Ben dikkatsizce e-posta adresini sildim ve onun için Yeni Zelandadaki Russel'den rica etmek zorunda kaldım. - I carelessly deleted your e-mail address and had to ask Russell in New Zealand for it.

Tom yanlışlıkla harici hard disklerden birindeki tüm dosyaları sildi. - Tom accidentally deleted all the files on one of his external hard disks.

English - English
dele
to deal; to divide; to distribute
Favorites