English - Turkish
Definition of to cut a groove or channel in; to form into channels or grooves; to furrow in English Turkish dictionary
- groove
- yiv
- groove
- {i} gelenek
- groove
- yarık
- groove
- (Tarım) çizi
- groove
- dişi
- groove
- (Askeri) yiv-set
- groove
- {f} oluk aç
- groove
- plağın çizgileri
- groove
- Groovy: (sıfat) Son modaya uygun, mükemmel
- groove
- (isim) oluk, yiv, saban izi; alışkanlık, itiyat, âdet
- groove
- {i} mükemmel şey
- groove
- (isim) yiv, oluk, çizgi, saban izi, adet, gelenek, mükemmel şey, harika şey
- groove
- adet/çizgi/yiv
- groove
- {f} çizmek
- groove
- {f} alay etmek
- groove
- (Nükleer Bilimler) oluk, yiv
- groove
- argo mükemmel bir durumda
- groove
- {i} harika şey
- groove
- argo bir şeye kendini vermek
- groove
- {i} rutin
Related Terms
English - English
Definition of to cut a groove or channel in; to form into channels or grooves; to furrow in English English dictionary
- groove
to cut a groove or channel in; to form into channels or grooves; to furrow
Hyphenation
to cut a groove or Chan·nel in; to form in·to channels or grooves; to fur·rowPronunciation
Resimler
History
Favorites