Onlar para kazanmak istiyorlardı.
- They wanted to earn money.
Tom daha çok para kazanmak için iş değiştirdi.
- Tom changed jobs to earn more money.
Eğer para kazanmak için buradaysan, Amerika bulunmak için hoş bir yer.
- America is a lovely place to be, if you are here to earn money.
Çok para kazanmak için çok çalıştı.
- He worked very hard to earn a lot of money.
Sen bizimle Beyaz Saray'a kadar gelecek yeni köpek yavrusu kazandın.
- And you have earned the new puppy that's coming with us … to the White House.
Ebeveynlerinin görüşü onun kazancını aptal bir kıza harcadığı idi!
- His parents' view was that he was wasting his earnings on a silly girl.
Üniversiteye özlem duyuyorum.
- I yearn for the university.
Her yerde insanlar dünya barışına adanmış kamu liderleri için özlem duyuyorlar.
- People everywhere yearn for public leaders dedicated to world peace.