Onlar para kazanmak istiyorlardı.
- They wanted to earn money.
O işle, o ayda 500 doların üzerinde kazanmaktadır.
- He earns over 500 dollars a month with that job.
Çok para kazanmak için çok çalıştı.
- He worked very hard to earn a lot of money.
Ne kadar para kazanmak istersin?
- How much money do you want to earn?
Sen bizimle Beyaz Saray'a kadar gelecek yeni köpek yavrusu kazandın.
- And you have earned the new puppy that's coming with us … to the White House.
Hayatını İngilizce öğreterek kazanıyor.
- He earns his living by teaching English.
Her yerde insanlar dünya barışına adanmış kamu liderleri için özlem duyuyorlar.
- People everywhere yearn for public leaders dedicated to world peace.
Üniversiteye özlem duyuyorum.
- I yearn for the university.