Onlar para kazanmak istiyorlardı.
- They wanted to earn money.
Tom daha çok para kazanmak için iş değiştirdi.
- Tom changed jobs to earn more money.
Eğer para kazanmak için buradaysan, Amerika bulunmak için hoş bir yer.
- America is a lovely place to be, if you are here to earn money.
Ne kadar para kazanmak istersin?
- How much money do you want to earn?
Hayatını İngilizce öğreterek kazanıyor.
- He earns his living by teaching English.
Tom şehirde yaşamak için yeterli para kazanıyor mu?
- Does Tom earn enough money to live in the city?
Her yerde insanlar dünya barışına adanmış kamu liderleri için özlem duyuyorlar.
- People everywhere yearn for public leaders dedicated to world peace.
Üniversiteye özlem duyuyorum.
- I yearn for the university.