English - Turkish
Definition of to crowd together as when distressed or in fear in English Turkish dictionary
- huddle
- (Askeri) Bir yere toplanmak
- huddle
- yumaklanmak
- huddle
- yığın
- huddle
- düzensiz ve karışık toplanmış eşya
- huddle
- toplanmak
- huddle
- {f} bir araya toplan
Onlar bir araya toplandılar.
-They huddled together.
Penguenler ısınmak için bir araya toplanırlar.
-Penguins often huddle together to keep warm.
- huddle
- birbirine sokulmak
- huddle
- birbirine sokulmuş insanlar
- huddle
- acele ile karmakarışık tıkmak acele ile biraraya toplamak
- huddle
- {f} bir araya toplamak
- huddle
- (isim) kalabalık, yığın, karışıklık
- huddle
- {f} toplamak
- huddle
- {f} bir araya sıkışmak
- huddle
- {f} tıkıştırmak
- huddle
- {f} birbirine sokulup sarılmak
- huddle
- {f} sürü gibi toplanmak
- huddle
- {i} karışıklık
- huddle
- {f} aceleyle giyinmek
Related Terms
English - English
Definition of to crowd together as when distressed or in fear in English English dictionary
- huddle
During all these operations the apes who had entered sat huddled near the door watching their chief, while those outside strained and crowded to catch a glimpse of what transpired within.
to crowd together as when distressed or in fear
Hyphenation
to crowd to·geth·er as when dis·tressed or in fearTurkish pronunciation
tı kraud tıgedhır äz hwen dîstrest ır în fîrPronunciation
/tə ˈkroud təˈgeᴛʜər ˈaz ˈhwen dəˈstrest ər ən ˈfər/ /tə ˈkraʊd təˈɡɛðɜr ˈæz ˈhwɛn dɪˈstrɛst ɜr ɪn ˈfɪr/
Resimler
Favorites