to count; to reckon; to ascertain the units of; to enumerate

listen to the pronunciation of to count; to reckon; to ascertain the units of; to enumerate
English - Turkish

Definition of to count; to reckon; to ascertain the units of; to enumerate in English Turkish dictionary

number
{f} numaralamak
number
{f} saymak

Bazı ülkeler bin yıllık dönemi saymak için sıra numaralarını kullanırken, diğerleri asıl sayıları kullanarak sayarlar. - Some countries use ordinal numbers to count millennia, whereas others count them using cardinal numbers.

number
rakam

Dört Japonya'da şanssız bir rakamdır. - Four is an unlucky number in Japan.

Yedinin şanslı bir rakam olduğu söylenir. - Seven is said to be a lucky number.

number
sayı rakam
number
nüsha
number
toplam

Toplam olarak otuz üye vardı. - The members numbered thirty, all told.

Öğrencilerin toplam sayısı nedir? - What is the total number of students?

number
(toplamı) -e ulaşmak
number
say(mak)
number
sayı

Eğer herhangi bir sayıyı sıfıra bölerseniz, sonuç tanımsızdır. - If you divide any number by zero, the result is undefined.

Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır. - Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.

number
Rakam, sayı
number
{f} sayısını sınırlandırmak
number
{f} katmak
number
(Tekstil) numara, sayı rakam
number
sayı,v.say: n.sayı
number
He numbers eighty years
number
{i} tip
number
{f} sayı saymak
number
nicelik
number
{f} yaşında olmak
English - English
number
to count; to reckon; to ascertain the units of; to enumerate
Favorites