Tom otelin arkasındaki küçük restoranda yemek yemek istedi.
- Tom wanted to eat at the small restaurant behind the hotel.
Yemek yemek isteyen başka birisi var mı?
- Is there anyone else wanting to eat?
Onların bana servis ettiklerini yemekten başka seçeneğim yok.
- I have no choice but to eat what they serve me.
Anne babam eve gelene kadar yemek yemekten kaçındım.
- I refused to eat until my parents came home.