O, hayvan cesetlerini parçalayarak incelemek ve geceleri sokaklarda insanları gizlice takip etmek gibi korkunç aktivitelerle uğraşmaktan hoşlanır.
- He enjoys engaging in macabre activities such as dissecting animal corpses and stalking people on the street at night.
Çürüyen cesetlerden pis bir koku yayıldı.
- A stench emanated from the rotting corpses.
Bu şey bir ayı değil. O ölü bir ayı.
- This thing is not a bear. It is the corpse of a bear.
Tom sahilde bir ceset buldu.
- Tom found a dead body on the beach.
Polisler park yakınında terkedilmiş bir arabada bir ceset buldu.
- The police found a dead body in an abandoned car near the park.