to convey or transport something by means of pipes

listen to the pronunciation of to convey or transport something by means of pipes
English - Turkish

Definition of to convey or transport something by means of pipes in English Turkish dictionary

pipe
boru

Eski demir boru pas doluydu. - The old iron pipe was full of rust.

Bizim su boruları patlamış. - Our water pipes burst.

pipe
{i} kaval
pipe
boruyla taşımak
pipe
borularla getirmek
pipe
büz
pipe
çubuk
pipe
pipo

Tom Mary için bir pipo oydu ama o sigara içmiyor. - Tom carved a pipe for Mary, but she doesn't smoke.

Ağzında bir pipoyla orada oturuyordu. - He was sitting there with a pipe in his mouth.

pipe
{f} düdük çalarak emretmek/çağırmak
pipe
{i} baca
pipe
çubu

Nihayet, iki Kızılderili kabilenin şefleri savaş baltalarını gömmeye karar verdiler ve barış çubuğu tüttürdüler. - At long last, the two chiefs of the Indian tribes have decided to bury the hatchet and smoke the peace pipe.

pipe
{i} kaval, düdük
pipe
boru,v.boruyla taşı: n.boru
pipe
silistre ile verilen kumanda
pipe
{f} ıslık çalmak
pipe
{f} ince sesle söylemek
pipe
(isim) boru, pipo, kaval, düdük, baca, cıvıltı, kuş sesi, şarkı söyleyen ses, nefes borusu, dev şarap fıçısı (yakl. 400 lt.)
pipe
{f} hopârlörle duyurmak
pipe
{i} kuş sesi
English - English
pipe
to convey or transport something by means of pipes

    Hyphenation

    to con·vey or trans·port some·thing by means of pipes

    Turkish pronunciation

    tı kınvey ır tränspôrt sʌmthîng bay minz ıv payps

    Pronunciation

    /tə kənˈvā ər transˈpôrt ˈsəmᴛʜəɴɢ ˈbī ˈmēnz əv ˈpīps/ /tə kənˈveɪ ɜr trænsˈpɔːrt ˈsʌmθɪŋ ˈbaɪ ˈmiːnz əv ˈpaɪps/
Favorites