Artık onu, içmekten alıkoymalıyız.
- We have to stop him from drinking any more.
Çok fazla içmek tehlikelidir.
- Drinking much is dangerous.
Canım içki içmek istiyor.
- I feel like having a drink.
Ben size bir içki ısmarlayabilir miyim?
- Can I buy you a drink?
Tom'a sigara içmekten ve içki içmekten sakınması söylendi.
- Tom was told to abstain from smoking and drinking.
Boş mideyle içki içmek sağlığa zararlıdır.
- Drinking on an empty stomach is bad for your health.
Tom Mary'den içilecek şeyler istedi.
- Tom asked Mary for something to drink.
Lütfen bana bir içecek verin.
- Give me a drink, please.
İçecek bir şeye ihtiyacı var.
- He needs something to drink.