to constitute; to make up with elements

listen to the pronunciation of to constitute; to make up with elements
English - Turkish

Definition of to constitute; to make up with elements in English Turkish dictionary

element
eleman

Bir büyük girişimin ana elemanı kendine güvendir. - Self-confidence is the principal element of any great endeavor.

Bizim tarafımızda sürpriz elemanımız olacak. - We'll have the element of surprise on our side.

element
rükün
element
küçük bir miktar
element
öge

Dört temel öge toprak, hava ateş ve sudur. - The four basic elements are Earth, Air, Fire and Water.

element
bütünün gerekli parçası
element
(Askeri) KISIM: Bir hava indirme birliği veya havadan indirilmiş birliğin, muharebe sahasına giriş şekline göre ifade edilen parçası. Paraşüt kısmı (parachute element), uçak kısmı "aircraft element", deniz çıkarma kısmı (seaborne element) ve karada harekat yapan kısım (over land element) gibi
element
{i} öğe

Zamanın kendisi bir öğedir. - Time itself is an element.

element
{i} element
element
(isim) eleman, unsur, öğe, element, faktör, ana unsur, esas, doğa şartları, atmosferik güçler, bir parça, küçük bir miktar
element
cevher
element
(Tıp) element, eleman, unsur
element
(İnşaat) (filter) filtre elemanı
element
{i} bir parça

İran körfezi, İran halkındaki tarihsel kimliğin bir parçasıdır. - Persian Gulf is an element of historical identity of Iranian People.

element
{i} ana unsur

Zor iş başarının ana unsurudur. - Hard work is the main element of success.

Motivasyon ana unsurdur. - Motivation is a key element.

element
{i} atmosferik güçler
element
{i} öğe, unsur, eleman, parça
English - English
element
to constitute; to make up with elements
Favorites