English - Turkish
Definition of to consist of in English Turkish dictionary
- oluşmak
Vergiler doğrudan vergiler ve dolaylı olanlardan oluşmaktadır.
-Taxes consist of direct taxes and indirect ones.
- comprise
- {f} içermek
- comprise
- {f} kapsamak
- comprise
- oluşturmak
- comprise
- den oluşmak
- consist of
- meydana gelmek
- comprise
- {f} oluşmak
Amerika Birleşik Devletleri 50 eyaletten oluşmaktadır
-The United States comprises 50 states.
- comprise
- kaplamak
- comprise
- kapsama
- consist of
- -den meydana gelmek
- consist of
- -den oluşmak
- consist of
- teşekkül etmek
- consist of
- -den ibaret olmak
- consist of
- saymak
- consist of
- teşekkül
- consist of
- ihtiva etmek
- consist of
- hesaba katmak
- consist of
- kabul etmek
- consist of
- dikkate almak
- comprise
- içer
- comprise
- -den oluşmak
- consist of
- oluş
Vergiler doğrudan vergiler ve dolaylı olanlardan oluşmaktadır.
-Taxes consist of direct taxes and indirect ones.
Bu geminin mürettebatı kaç kişiden oluşur?
-How many people does this ship's crew consist of?
- consist of
- ibaret olmak
- consist of
- bağlı olmak
- consist of
- dayanmak
- consist of
- kapsamak
- comprise
- {f} içine almak
- comprise
- oluştur
- comprise
- {f} ihtiva etmek
- consist of
- (İnşaat) -ile oluşmak
Related Terms
English - English
Definition of to consist of in English English dictionary
- comprise
- be comprised of, be made up of
- comprise of; be composed of
to consist of
Hyphenation
to con·sist ofTurkish pronunciation
tı kınsîst ıvPronunciation
/tə kənˈsəst əv/ /tə kənˈsɪst əv/
Resimler
History
Favorites