to consider, as an example

listen to the pronunciation of to consider, as an example
English - Turkish

Definition of to consider, as an example in English Turkish dictionary

deal with
ile ilgilenmek
deal with
uğraşmak

Onun patronu ile uğraşmak zordur. - Her boss is hard to deal with.

Böyle bir sorun ile uğraşmak zordur. - Such a problem is hard to deal with.

deal with
(Politika, Siyaset) ele almak
deal with
(Politika, Siyaset) ilgilenmek

Tom'la ilgilenmek ara sıra zor olabilir. - Tom can be difficult to deal with at times.

Onunla ilgilenmek zorunda kalacaksın. - You're going to have to deal with that.

deal with
üstesinden gelmek

Durumun üstesinden gelmek gittikçe zorlaşıyordu. - The situation was getting difficult to deal with.

deal with
halletmek

Halletmek zorunda olduğum işlerim vardı. - I had things I had to deal with.

Bunu kendim halletmek zorundayım. - I have to deal with this myself.

deal with
uğraş

Tom'la uğraşmak zordur. - Tom is hard to deal with.

Onun patronu ile uğraşmak zordur. - Her boss is hard to deal with.

deal with
iş yapmak
deal with
-i idare etmek
deal with
-in üstesinden gelmek, -in hakkından gelmek
deal with
-in müşterisi olmak, ile alışveriş etmek
deal with
-e değinmek, -den bahsetmek
deal with
(deyim) [kd] cezalandirmak. deal with sth
deal with
(deyim) incelemek,ilgilenmek
deal with
(deyim) deal with someone
deal with
-in müşterisi olmak
English - English
deal with

Let us deal with the case of China.

to consider, as an example
Favorites