Oy kullanmak için yeterince yaşlı mısın?
- Are you old enough to vote?
Oy kullanmak istemiyor musun?
- Don't you want to vote?
Oy vermek için kayıtlı mısın?
- Are you registered to vote?
O, oy vermek için yeterince yaşlı değil.
- He is not old enough to vote.
Delegeler onu ilk oylamada seçti.
- The delegates elected him on the first vote.
Oylama on altı Mayıs günü gerçekleşti.
- The vote took place on May sixteenth.
Seçim sonucunun yakın olacağı herkes tarafından biliniyordu.
- It was clear to everyone that the vote would be close.
İsviçre'deki kadınların 1970'lere kadar oy hakkına sahip olmadıklarına inanabilir misiniz?
- Can you believe that women in Switzerland didn't receive the right to vote until the 1970's?
Biz oy hakkına sahip özgür vatandaşlarız.
- We are free citizens with the right of vote.
Kararımı değiştirmiyorum.
- I'm not changing my vote.
Hızlı bir karar için endişeli olduğundan, başkan bir oy için çağrıda bulundu.
- Anxious for a quick decision, the chairman called for a vote.