Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to conceive (a crime, etc)

listen to the pronunciation of to conceive (a crime, etc)
English - Turkish

Definition of to conceive (a crime, etc) in English Turkish dictionary

plot
{i} hikâyenin konusu
plot
{i} tema

Temanın ana fikri açık değil. - The main idea of the plot is not clear.

plot
{i} fesat
plot
{i} komplo, entrika, gizli plan
plot
{i} entrika
plot
{i} komplo

Gazeteye göre o, komploya katıldı. - According to the newspaper, he participated in the plot.

Suikast komplosu başarısız oldu. - The assassination plot failed.

plot
{i} suikâst

Araştırmacılar, bir suikast planını ortaya çıkardılar. - Investigators uncovered an assassination plot.

Ona suikast yapılacağı planından habersizdi. - He was ignorant of the plot to assassinate him.

plot
olay örgüsü
plot
fesat karıştırmak
plot
çizim
plot
(Bilgisayar) çizdir
plot
dolap çevirmek
plot
(Tıp,Teknik) çizim yapmak
plot
komplo kurmak
plot
işaretlemek
plot
{f} planını çizmek; haritasını çıkarmak
plot
{f} plânını çıkarmak
plot
{i} radarda görünen nokta
plot
{i} plan

Müfettişler bir uçak kaçırma planını bozdular. - Investigators foiled a plot to hijack an airplane.

Tom bir şey planlıyor. - Tom is plotting something.

plot
{f} plân üzerinde işaretlemek
English - English
plot