Bir sonraki adım belgeyi imzalamaktı.
- The next step was to sign the document.
Çekini imzalamak için bir kalem çıkardı.
- He took out his pen to sign his check.
O, benim onu izlemem gerektiğinin işaretini verdi.
- He signaled that I should follow him.
Uzun bir dil, kısa bir elin işaretidir.
- A long tongue is a sign of a short hand.
Beyzbol takımına kaydolmak istiyorum.
- I'd like to sign up for the baseball team.
İzleme ekibi için kaydolmak istiyorum.
- I'd like to sign up for the track team.
lütfen burayı imzalar mısınız?
- Could you sign here, please?
Lütfen burayı imzalayın.
- Please sign your name here.
Lütfen burayı imzalayın.
- Please sign your name here.
Sözleşme imzaladığımız için kararımıza bağlıydık.
- We were tied to our decision because we signed the contract.
Papaz haç işaretini yaptı.
- The priest made the sign of the cross.
Minnettarlık göstergesi olarak bahşiş verdi.
- He gave a tip as a sign of gratitude.
Espri anlayışı, düşük öz saygısının bir göstergesi olarak, kendini aşağılamak üzerine kuruluydu.
- His sense of humor was self-deprecating, a sign of his low self-esteem.
Duygularını ifade etmek, zayıflık belirtisi değildir.
- Expressing your feelings is not a sign of weakness.
I'm learning to sign so I can talk to my new neighbor.