to commit adultery

listen to the pronunciation of to commit adultery
English - Turkish
zina etmek
(Kanun) zina etmek
adulterate
saflığını bozmak
adulterate
{f} karıştır

Süt, su ile karıştırılmış. - The milk was adulterated with water.

adulterate
değerini düşürmek
wander
doğru yoldan ayrılmak
wander
gez

İş görüşmem ertelenince saat 3'e kadar boş boş gezdim. - When my interview was postponed until 3, I wandered around killing time.

Tom'un alışveriş merkezinde tek başına gezinmesini istemiyorum. - I don't want Tom wandering around the mall by himself.

adulterate
(sıfat) karışık, mahlut
adulterate
değerini düşür
adulterate
(fiil) karıştırmak, safiyetini bozmak
adulterate
adulteration: (isim) karıştırma, karıştırılmış olma
adulterate
{f} seyreltmek
adulterate
{f} bozmak
adulterate
değerini düşür,v.karıştır: adj.karışık
adulterate
{f} yabancı madde karıştırarak
adulterate
{f} içine yabancı madde katmak
commit adultery
eşini aldatmak
wander
{f} uzaklaşmak
wander
{f} kıvrıla kıvrıla gitmek
wander
{f} (from) -den sapmak/ayrılmak: wander from the subject at hand: ele alınan konudan ayrılmak
wander
wanderer: gayesizce dolaşan kimse
wander
abuk sabuk konuşmak
English - English
adulter
wander
adulterize
adulterate
whore, cheat on one's partner, have an illicit love affair
to commit adultery

    Hyphenation

    to com·mit a·dul·te·ry

    Turkish pronunciation

    tı kımît ıdʌltıri

    Pronunciation

    /tə kəˈmət əˈdəltərē/ /tə kəˈmɪt əˈdʌltɜriː/
Favorites