English - Turkish
Definition of to commit, as to one's care; to intrust in English Turkish dictionary
- trust
- güvenmek
Kendine güvenmek başarının anahtarıdır.
-Trusting yourself is the key to success.
Tüm yapabileceğiniz birbirinize güvenmektir.
-All you can do is trust one another.
- trust
- {i} mütevellilik; mutemetlik
- trust
- güvence
- trust
- {f} 1. güvenmek, itimat
- trust
- {i} ümit
- trust
- {i} sorumluluk; görev, vazife
- trust
- {f} ummak
- trust
- {f} inanmak
- trust
- teslim etmek
- trust
- inan
Onun söylediğine inanabileceğimi zannetmiyorum.
-I don't feel that I can trust what he says.
Ondan hoşlanıyorum fakat aynı zamanda ona gerçekten inanmıyorum.
-I like him, but at the same time I don't really trust him.
- trust
- tevekkül etmek
- trust
- güvenirlik
- trust
- ortaklık
- trust
- bakım
- trust
- tröst
- trust
- {f} kredi vermek
- trust
- {f} itimat etmek
- trust
- {f} veresiye vermek
- trust
- {i} güven, itimat
Related Terms
English - English
Definition of to commit, as to one's care; to intrust in English English dictionary
- trust
- To commit, as to ones care; to intrust
- trust
Related Terms
to commit, as to one's care; to intrust
Hyphenation
to commit, as to one's care; to in·trustPronunciation
Resimler
Favorites