to come to or reach a place, to gain

listen to the pronunciation of to come to or reach a place, to gain
English - Turkish

Definition of to come to or reach a place, to gain in English Turkish dictionary

arrive
{f} varmak

Öğleden sonra erken saatlerde Kennedy Havaalanına varmak istiyorum. - I want to arrive at Kennedy Airport early in the afternoon.

Birkaç dakika erken varmak her zaman iyi bir fikir. - It's always a good idea to arrive a few minutes early.

arrive
{f} ulaşmak

İtfaiyeciler umutsuzca olay yerine ulaşmak için çalışıyorlar. Umarız çok geç olmadan varırlar! - Firefighters are trying desperately to reach the scene of the accident. Let's hope they arrive before it's too late!

arrive
{f} varmak; gelmek: When will we arrive? Ne zaman varacağız? Has the mail arrived? Posta geldi mi?
arrive
{f} gelmek

Ben gelmek istiyorum. - I would like to arrive.

Erken gelmek için elimden geleni yapacağım. - I'll try my best to arrive early.

arrive
varış
arrive
gelen kimse
arrive
arrival geliş
arrive
{f} başarı kazanmak
arrive
dönmek
arrive
bir ereğe ulaşmak
arrive
doğmak
arrive
yetişmek
arrive
gelip çatmak
arrive
ulaş

Truman, Beyaz Saray'a dakikalar içinde ulaştı. - Truman arrived at the White House within minutes.

Viracopos'a sabah saat birde ulaştık. - We arrived at Viracopos at one o'clock in the morning.

arrive
üstesinden gelmek
arrive
gelip dayanmak
to come to
gelinmek
to come to
gelmek

Evime gelmek için zahmet etmeyin. - Don't bother to come to my house.

Ebeveynlerimin evine gelmek ister misin? - Would you like to come to my parents' house?

English - English
{v} arrive