to come to a decision; to decide; to resolve; often with on

listen to the pronunciation of to come to a decision; to decide; to resolve; often with on
English - Turkish

Definition of to come to a decision; to decide; to resolve; often with on in English Turkish dictionary

determine
{f} 1. belirlemek, tayin etmek; tespit etmek, saptamak: We have not yet determined the price of that book. O kitabın fiyatını henüz saptamadık
determine
yön vermek
determine
karara bağlamak
determine
amaçlamak
determine
saptamada bulunmak
determine
ortaya çıkarmak
determine
belirlemek

Uzaklığı belirlemek zor. - It is hard to determine the distance.

Bu tablonun değerini belirlemek isterim. - I'd like to determine the value of this painting.

determine
karar verdirtmek
determine
belirle

Kişinin yaşam tarzı, büyük ölçüde para ile belirlenir. - One's lifestyle is largely determined by money.

Seyahat için tarihi belirlediler. - They determined the date for the trip.

determine
{f} saptamak
determine
{f} kararlaştırmak
determine
kesmek
determine
karar ver

Bir kralın kızı olarak düşünülen ve büyük lüks içinde yetiştirilen Eleanor kocasıyla bu tersliği paylaşmaya karar verdi. - Eleanor though the daughter of a king and brought up in the greatest luxury determined to share misfortune with her husband.

Önce ne yapılacağına karar vermeliyiz. - We should determine what is to be done first.

determine
belirlemek, tayin etmek; tespit etmek, saptamak: We have not yet determined the price of that book. O kitabın fiyatını henüz saptamadık
determine
{f} karara bağlanmak
determine
sapta/kararlaştır
determine
{f} neden olmak
English - English
determine
to come to a decision; to decide; to resolve; often with on
Favorites