to come or light upon; to meet; to find

listen to the pronunciation of to come or light upon; to meet; to find
English - Turkish

Definition of to come or light upon; to meet; to find in English Turkish dictionary

invent
{f} icat etmek

Tanrı olmasa onu icat etmek zorunda kalırız. - If God did not exist, we'd have to invent him.

Bahaneler icat etmekte çok kötüdür. - He is very bad at inventing excuses.

invent
{f} icat etmek, yaratmak
invent
{f} uydurmak
invent
{f} atmak
invent
icat et

Thomas Edison ampulü icat etmiştir. - Thomas Edison invented the light bulb.

Mikroskopu kimin icat ettiğini biliyor musun? - Do you know who invented the microscope?

invent
yumurtlamak
invent
düşünmek
invent
bulmak

Keşke benim zengin olmam için yeterince satan bir şeyi bulmak için yeterince akıllı olsam. - I wish I was smart enough to invent something that sold well enough for me to get rich.

invent
düzmek
invent
kıvırmak
invent
uydur/icat et
English - English
invent