to come or go quickly or slily, to shift

listen to the pronunciation of to come or go quickly or slily, to shift
English - Turkish

Definition of to come or go quickly or slily, to shift in English Turkish dictionary

pop
{f} patlatmak

Tom kâsedeki tüm patlamış mısırı yedikten sonra biraz daha patlatmak için mutfağa geri gitti. - After Tom had eaten all the popcorn in the bowl, he went back into the kitchen to pop some more.

pop
bumlamak
pop
yerinden fırlamak
pop
pat

Bir Noel hediyesi olarak kendime bu çok hızlı patlamış mısır makinesini aldım. - I bought myself this superfast popcorn machine as a Christmas present.

Nüfus patlaması, ciddi bir sorundur - The population explosion is a serious problem.

pop
pop
pop
patlamak
pop
patlama sesi
pop
(Aİ) baba
pop
fırlamak
pop
dili evlenme teklif etmek
pop
yaşlı adam
pop
ölüvermek
pop
Bilgi İşleme
pop
çek,v.patla: n.bum
pop
güm
pop
{s} pop: pop concert pop konseri. pop music pop müzik. pop singer pop şarkıcısı
pop
Bir Bilgisayar ağına erişim için bağlantı kurulacak en yakın nokta ya da telefon numarası
pop
{f} çıtçıtla iliklemek
pop
küt

On binlerce insan soğuk ve yağmura rağmen Paskalya kutlamasında Papa Francis ile Dindar Kütleye katılmak için pazar sabahı Aziz Petrus Meydanında toplandı. - Tens of thousands of people gathered in Saint Peter's Square on Sunday morning, despite the cold and the rain, to take part in Solemn Mass with Pope Francis in celebration of Easter.

pop
{i} gazoz
English - English
{v} pop
to come or go quickly or slily, to shift
Favorites