English - Turkish
Definition of to come into the finest or fairest condition in English Turkish dictionary
- flower
- çiçek
Babam çiçekleri suluyor.
-My father is watering the flowers.
Çiçeklerin ve ağaçların temiz havaya ve taze suya ihtiyacı vardır.
-Flowers and trees need clean air and fresh water.
- flower
- {f} olgunlaşmak
- flower
- seçkin
- flower
- çiçek açmak
Bu çiçekler çiçek açmak üzereler.
-These flowers are just about to bloom.
- flower
- çiçek vermek
- flower
- (isim) çiçek, çiçek açma, bahar, şeref, seçkin şey, süs
- flower
- buhardan toz haline gelmiş olan madde
- flower
- {f} gelişmek
- flower
- tezyinat
- flower
- {i} seçkin şey
- flower
- {i} çiçek açma
Bu çiçekler çiçek açmak üzereler.
-These flowers are just about to bloom.
- flower
- {i} süs
Onlar odayı çiçeklerle süslemişler.
-They adorned the room with flowers.
Nikah için kilise çiçeklerle süslendi.
-The church is decorated with flowers for the wedding.
- flower
- seçkin veya güzide şey
- flower
- {f} çiçeklenmek
- flower
- olgunlaşmış veya kemale ermiş şey
- flower
- (fiil) çiçeklenmek, çiçek açmak, gelişmek, açılmak, serpilmek, olgunlaşmak
Related Terms
English - English
Definition of to come into the finest or fairest condition in English English dictionary
- flower
to come into the finest or fairest condition
Hyphenation
to come in·to the fin·est or fairest con·di·tionTurkish pronunciation
tı kʌm întı dhi faynıst ır ferîst kındîşınPronunciation
/tə ˈkəm əntə ᴛʜē ˈfīnəst ər ˈferəst kənˈdəsʜən/ /tə ˈkʌm ɪntə ðiː ˈfaɪnəst ɜr ˈfɛrɪst kənˈdɪʃən/
Resimler
Favorites