Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to close and open the eyelids quickly; to nictitate; to blink

listen to the pronunciation of to close and open the eyelids quickly; to nictitate; to blink
English - Turkish

Definition of to close and open the eyelids quickly; to nictitate; to blink in English Turkish dictionary

wink
göz kırpmak
wink
{f} kırpmak
wink
{i} göz kırpma

Tom, Mary'nin ona göz kırpmasını bekledi. - Tom expected Mary to wink at him, but she didn't.

Dün gece göz kırpmadan uyumadığına bahse girerim. - I'll bet you didn't sleep a wink last night.

wink
parıltı
wink
ışıltı
wink
parıldayıp sönmek
wink
çok kısa süre
wink
parıldamak
wink
{f} göz kırp

Tom Mary'ye göz kırptı. - Tom gave Mary a wink.

Tom Mary'ye göz kırptı. - Tom gave Mary a big wink.

wink
{i} an
wink
{f} pırıldamak
wink
{i} göz işareti
wink
(fiil) gözetmek, göz yummak, kırpmak, göz kırpmak, yanıp sönmek, titreyerek parlamak, pırıldamak
wink
{f} yanıp sönmek
wink
{f} (at) (-e) göz kırpmak, (-e) göz kırparak işaret etmek
wink
göz etme
wink
{f} İng. (farları)
wink
{i} gözetme
English - English
wink