English - Turkish
Definition of to cleave, split, be split, thrust, stab in English Turkish dictionary
- rive
- yarılma
- rive
- parçalanmak
- rive
- yar
Geçen gün Tom'u gördüm. Nehirde boğulmakta olan bir kedi yavrusuna yardım ediyordu.
-I saw Tom the other day. He helped a kitten that was drowning in the river.
Yarın hava iyi olursa, nehre yüzmeye gidelim.
-If it's a good day tomorrow, let's go to the river to swim.
- rive
- kır(ıl)mak
- rive
- incinmek
- rive
- {f} yırtmak
- rive
- kır
Tom ve Mary nehrin yanında birkaç kır çiçeği topladı.
-Tom and Mary picked some wildflowers by the river.
- rive
- {f} koparmak
- rive
- {f} kırılmak
- rive
- {f} incitmek
- rive
- yarılmak
- rive
- yarık açmak
- rive
- {f} kırmak
- rive
- {f} yolmak
Related Terms
English - English
Definition of to cleave, split, be split, thrust, stab in English English dictionary
- {v} rive
to cleave, split, be split, thrust, stab
Pronunciation
Resimler
Favorites