to chill or cool, as with ice; to freeze

listen to the pronunciation of to chill or cool, as with ice; to freeze
English - Turkish

Definition of to chill or cool, as with ice; to freeze in English Turkish dictionary

ice
buz

Buz kaymak için çok ince. - The ice is too thin to skate on.

Buz erirse, sıvı olur. - When ice melts, it becomes liquid.

ice
donmak
ice
{f} buzlanmak
ice
{f} dondurmak
ice
(kek/vb.) üzerini şekerle kaplamak
ice
{f} dondur

Ben çikolatalı dondurmayı severim! - I like chocolate ice cream!

Ben çikolatalı dondurmayı severim! - I like chocolate ice cream.

ice
{f} buzda soğutmak
ice
pasta üzerine şekerli krema sürmek
ice
{i} değerli taş
ice
{i} buzlu şerbetten yapılan tatlı
ice
{f} buzla kaplamak
ice
{i} pırlanta
ice
buza benzer şey
ice
{f} üzerine krema sürmek. 5
ice
{i} dondurma

Ben çikolatalı dondurmayı severim! - I like chocolate ice cream.

Çok fazla dondurma ve spagetti yememelisin. - You must not eat too much ice-cream and spaghetti.

ice
ice ax dağcıların kullandı
ice
{f} (over/up) buzlanmak
ice
{f} öldürmek
English - English
ice