to cheat; to swindle; to steal; to rob

English - Turkish

Definition of to cheat; to swindle; to steal; to rob in English Turkish dictionary

Related Terms

fake

sahte

Bizim güvenlik kameraları sahte. - Our security cameras are fake.

Bu şimdiye kadar gördüğüm en iyi sahte kimlik. - This is the best fake ID I've ever seen.

fake

{i} uydurma

Ona uydurma bir adres verdim. - I gave him a fake address.

Amazon kitapları hakkında birçok tüketici yorumları uydurmadır. - Many consumer reviews of books on Amazon are fake.

fake

üçkağıtçı

fake

(Denizbilim) roda

fake

taklidini yapmak

fake

taklidini/sahtesini yapmak

fake

gastan

fake

takınmak

fake

numara yapmak

fake

sahtekâr

fake

{i} numaracı

fake

yalancı

fake

{f} aldatmak

fake

{f} olduğundan iyi gibi göstermek

fake

faker sahtekâr

fake

{i} sahte şey

fake

dolandırıcı

fake

{f} uydurmak

English - English

Definition of to cheat; to swindle; to steal; to rob in English English dictionary

fake