Tom beni cezalandırmak istedi.
- Tom wanted to punish me.
İsyancıları cezalandırmak için ona ısrar etti.
- They urged him to punish the rebels.
O, yalan söylediği için cezalandırıldı.
- He was punished for lying.
Öğrenci sigara içtiği için cezalandırıldı.
- The pupil was punished for smoking.